İçindekiler
Staking ya da stake etmek, bir kripto parayı kilitleyerek cüzdanda tutmaktır. Stake edilen kripto varlık, harcanamaz ve transfer edilemez.
Aslında staking, klasik (İş İspatı yoluyla yapılan) kripto para madenciliğinin daha az enerji kaynağı gerektiren bir alternatifidir. Kripto paralardan, pasif ve daha az risk alarak gelir elde etmeyi sağlar.
Her kripto para ile staking yapılamasa da Ethereum 2.0, Solana, Mina, Cosmos, Polkadot; stake edilebilir kripto paralardır. Bu kripto paralara sahip olan kişiler, kripto varlıklarını stake ederek bileşik faiz kazanabilirler.
Staking’i Anlamak
Staking, bankacılıktaki faiz getiren mevduat hesaplarına benzer. Kripto parasını stake eden kişi, varlığını blok zincirinde kitler. Bu kitlemenin karşılığı olarak vade sonunda, faiz kazanır.
Normalde banka gibi merkezi bir otorite tarafından doğrulanan işlemlerin blok zincirlerinde doğrulanması, uzlaşı yoluyla gerçekleşir. Uzlaşı yöntemi bazen farklılaşsa da ortak mantık, işlemlerin, çok sayıda tarafın onayıyla doğrulanmasıdır.
Proof-of-Stake (Hisse İspatı), staking’e uygun olan kripto paralar tarafından kullanılan bir uzlaşı algoritmasıdır. Bu algoritma, ağdaki bütün işlemlerinin doğrulanmasını ve güvenliğini sağlar. Böylece ağda herhangi bir usulsüzlük yaratılamaz. Örneğin, bir kişi aynı kripto parayı iki defa kullanamaz.
Proof-of-Stake, bir uzlaşı mekanizmasıdır. Bu mekanizmada staking’e katılan kişiler, doğrulayıcılar olarak adlandırılır. Kripto varlığı staking için kitlemek, yeni işlemleri doğrulama ve bu doğrulama işleminin karşılığında faiz kazanma şansı doğurur.
Hatalı ve sahte veriler doğrulanırsa kitlenen varlığın bir kısmı ya da tamamı kaybedilebilir. Bu nedenle bütün doğrulayıcılar, kuşku gerektirmeyecek şekilde hatasız doğrulama yapar.
Her ne kadar bir doğrulama işleminden bahsedilse de aracı kuruluşlar üzerinden staking yapan yatırımcı, genellikle sadece parasını kitler. Fiilen başka bir işlem gerçekleştirmesine gerek yoktur. Diğer bütün işlemler, aracı kuruluş ve zincirin tutarlı algoritması tarafından gerçekleştirilir.
Yatırımcıya düşen sadece vade sonunu beklemek ve anaparasıyla birlikte elde ettiği faizi çekmektir.
Staking Yapılamayan Kripto Paralar
Bazı kripto paralar Proof-of-Stake mekanizmasıyla çalışırken bazıları, Proof-of-Work (İş İspatı) mekanizmasını kullanır. Sadece, Proof-of-Stake mekanizmasıyla çalışan kripto paralarda staking yapılabilir. Ayrıca bir kripto para staking’e izin verse bile kripto paranın tutulduğu cüzdan, staking’e izin vermeyebilir.
Staking yapılabilen ve yapılamayan kripto paraları anlamak için konuyu daha teknik bir boyuta taşıyalım. Kripto paraların çalışma mantığı, işlemlerin herhangi bir merkezi otorite olmadan doğrulanmasına dayanır.
Bitcoin ve Ethereum 1.0, ağlarındaki işlemlerin doğrulanması için Proof-of-Work (İş İspatı) adı verilen bir mekanizmayı kullanır. Bu mekanizmada, dünyanın farklı uçlarında, birbirini tanımayan madenciler, kriptografik bir bulmacayı ilk çözen olmak için yarışır. Yarışı kazanan madenci, blok zincirine doğruladığı işlemlerin bir bloğunu ekler ve bu işlemin karşılığında bir miktar kripto para kazanır.
Proof-of-Work (PoW) mekanizması, yüksek enerji kaybına neden olur. Ayrıca bazı durumlarda stabil çalışırken bazen çalışmakta zorlanabilir. Daha açıklayıcı olması için bu mekanizmayı kullanan iki temel kriptoyu, Bitcoin’i ve Ethereum 1.0’ı kıyaslayalım.
Bitcoin, para trafiğinin kaydedildiği bir banka defteri gibi çalışır. Ethereum’a kıyasla basit bir blok zinciri olduğu için Proof-of-Work mekanizması, ölçeklenebilir bir yöntem olarak kabul edilir. Ancak Ethereum, üzerinde karmaşık akıllı sözleşmelerin ve merkeziyetsiz uygulamaların çalıştığı, daha çeşitli ve geniş bir ağdır.
Bu nedenle Ethereum’daki yoğun işlem trafiğinde, Proof-of-Work mekanizmasının kullanılması, darboğaz sorunlarının meydana gelmesine neden olur. Sonuç olarak işlem süreleri uzayabilir ve işlem ücretleri, fahiş oranda artabilir.
Proof-of-Stake
Proof-of-Stake mekanizmasi; ücretleri düşürme ve hız ile verimliliği arttırma amaçlarıyla kullanılır. Proof-of-Work’e alternatif olarak ortaya çıkan Proof-of-Stake (PoS), günümüzde, kripto işlemlerin doğrulanmasında en çok kullanılan uzlaşı mekanizmasıdır.
PoS, yoğun bir elektrik kullanımı gerektirmez çünkü Proof-of-Work’ün aksine, madenciler matematik problemleriyle boğuşmaz. İşlemler, doğrudan blok zincirine yatırım yapan insanlar tarafından doğrulanır. İşlemlerin meşruluğunun garantisi, stake edilen token’lardır.
Ağdaki katılımcılar, doğrulayıcı olarak adlandırılır. Token’larını ağdaki akıllı bir sözleşmeye koyan doğrulayıcıların amacı, kripto para ödülü karşılığı, blok zincirine yeni bir blok ekleme şansı elde etmektir. Ağ, stake edilen miktarın büyüklüğüne göre doğrulayıcıyı seçer. Doğrulayıcı, ne kadar fazla kripto varlığı stake ederse yeni bir blok eklemek için seçilme şansı o kadar yükselir.
İşlemleri uygun şekilde doğrulayan katılımcı, kripto para ödülü kazanır. Hatalı ya da hileli işlemleri doğrulayan katılımcı ise ceza alır ve kilitlediği kripto paraların bir kısmını ya da tamamını kaybeder. Bu doğrulayıcıların token’ları, yakılmaya zorlanır. Yani token’lar, bir daha ulaşılamayacak şekilde kaybedilir.
PoS mekanizmasının, PoW mekanizmasına benzerliği ise en son işlem bloğunu zincire eklemek ve karşılığında ödül kazanmaktır.
Delege Edilmiş Proof-of-Stake
Proof-of-Stake’in kullanıldığı ilk örnek, Sunny King ve Scott Nadal tarafından geliştirilen Peercoin’dir. Aslında Peercoin’de kullanılan mekanizma, hibrit (PoW/PoS) bir modeldir. Ancak sonraki zamanlarda blok zinciri, PoS ağırlıklı bir modele evrilir.
Sonraki zamanlarda Daniel Larimer tarafından, Proof-of-Stake’in alternatifi olarak Delege Edilmiş Proof-of-Stake (DPoS) geliştirilir.
DPoS, kullanıcıların; etkilerini ağa yansıtabildikleri bir modeldir. En çok token tutan kişi, en fazla oy hakkına sahip olur. Bu oylar, delege seçmek için kullanılır. Delegeler ise ağdaki güvenliği ve mutabakatı sağlamaktan sorumludur.
Staking ile kazanılan kripto paralar, delegelere dağıtılır. Delegeler ise bu kripto paraların bir kısmını kendilerine oy veren katılımcılara, verdikleri oy miktarıyla orantılı paylaştırır.
DPoS modeli, daha az sayıda doğrulayıcıya sahip olduğu için uzlaşı mekanizmasını hızlandırır. Dolayısıyla ağ, daha iyi bir performans gösterme eğilimindedir. Diğer taraftan DPoS’in barındığı büyük risk, ufak ve belirli bir grubun doğrulayıcı olmasıdır. Bu durum, ağın merkezileşmesine neden olabilir.
Staking’in Avantajları
Staking’in temel avantajı, pasif gelir elde etme imkanıdır.
Bir kripto paraya uzun vadeli yatırım yapan kişiler, sakladıkları kripto paraları stake ederek faiz kazanabilirler. Ya da sıklıkla alım satım yapan kişiler, merkezi borsalardaki kripto paralarını, kısa süreli de olsa staking ile değerlendirebilirler.
İster uzun ister kısa vadede olsun, staking; bir kripto paranın işlevsiz olarak beklemesi yerine faiz kazandırmasını sağlar.
Staking’in diğer avantajı, insanların destekledikleri blok zincirine katkı sağlayabilmesidir. Staking, PoS ile çalışan bir blok zinciri projesinin güvenliğini ve verimliliğini desteklemenin en etkili yollarından bir tanesidir. Bu sayede zincirin, işlem gerçekleştirme ve saldırılara karşı direnç gösterme yetenekleri de gelişir.
Ayrıca bazı kripto paraları stake etmek, yönetişim token’ları kazandırabilir. Bu token’lar, projelerin protokollerinde gerçekleşecek güncelleme ve değişiklikler için oy kullanma hakkı sağlar.
Staking’in Dezavantajları
Proof-of-Stake mekanizmasında çok temel bir risk söz konusudur. Doğrulayıcılar, Hisse İspatı sistemi üzerinde çok büyük bir güce sahip olabilirler ve bu gücü, kötüye kullanabilirler.
Bu nedenle staking yapılabilen blok zincirlerindeki en büyük risk, büyük miktarda token barındıran doğrulayıcıların kötü niyetli olma ihtimalidir. Delege Edilmiş Proof-of-Stake gibi geliştirmelerle bu riskin, bütün token kullanıcılarına dağıtılması hedeflenir.
Bu risk dışında staking, token kilitleme periyodu gibi bazı minör riskler de barındırır. Çoğu zaman bir vesting (hakediş), yani bir token kilitleme periyodu söz konusudur. Stake edilen kripto varlıklar; belirli bir süre boyunca başka herhangi bir sebeple transfer edilemez, kullanılamaz ve satılamaz. Kilidi kaldırmak, zincirin ve aracı kuruluşun şartlarına göre belirli bir süre gerektirir.
Bu süreçte stake edilen kripto varlığın fiyatı yükselirse yatırımcı, kripto paralarını satamadığı için zarara uğrayabilir.
Ayrıca staking, proje bazlı ve aracı platform bazlı farklı riskler barındırabilir. Örneğin çoğu projede kilit kaldırmak 1 ile 3 gün arasında sürerken Polkadot’ta token’ların çözülme süresi, 28 gündür. Bazı projeler ise kilit süresi barındırmayabilir.
Bir diğer risk, vade süresi dolmadan staking’i sonlandırmaktır. Bu durum, zincire göre değişmekle birlikte cezalar gerektirebilir. Bu nedenle staking yapmadan önce, dahil olunan projenin ve varsa aracı platformun şartlarının iyice araştırılması kritiktir.
Staking’e Başlama
Kripto varlıklar, çoğu zaman taşınma gereksinimi olmadan, bulunduğu yerde (örneğin bir sıcak cüzdanda) stake edilebilir.
Staking şartları, stake edilen projenin internet sitelerinde detaylı olarak açıklanır. Staking’e nasıl başlanacağı, detaylı olarak anlatılır. Yatırımcılar, herhangi bir aracı kişiye ya da kuruluşa gerek olmaksızın staking yapabilir.
Her blok zincirinin şartları, kendi içinde belirlenir. Ancak genellikle staking yapmak ve tam bir doğrulayıcı olmak için azımsanmayacak miktarda yatırım yapmak gerekir. Örneğin Ethereum 2.0’da staking yapabilmek için 32 Ethereum kilitlemek gerekir.
Staking’e başlamak için teknik bilgiye de ihtiyaç duyulur. Örneğin, gece gündüz kesintisiz olarak doğrulamaları gerçekleştiren bir bilgisayar yoksa staking yapılamaz. Böyle bir bilgisayarı kontrol etmek, bir dizi güvenlik sorununu beraberinde getirebilir.
Herhangi bir kesinti, doğrulayıcının stake’inde slash’e neden olur. Yani kullanıcı, kitlediği token’ların bir kısmını, kaybetmeye zorlanabilir.
Cold Staking
Kripto varlıkların, soğuk cüzdanlarda tutularak stake edilmesine, cold staking denir. Cold staking için tamamen izole bir yazılım cüzdanı ya da donanım cüzdanı kullanılabilir.
Soğuk cüzdanlar, online cüzdanlara göre daha güvenlidir. Bu nedenle birçok yatırımcı, varlıklarını, internet bağlantısının olmadığı soğuk cüzdanlarda muhafaza etmeyi tercih eder. Yatırımcılar, staking için varlıklarını internet bağlantısı olan sıcak bir cüzdana taşımak istemeyebilirler.
Staking için kripto varlıkları sıcak cüzdana taşımak, soğuk staking’i destekleyen ağlarda zorunlu değildir. Kripto varlıklar, süreç boyunca soğuk cüzdanlarda muhafaza edilebilir. Bu sayede yüksek varlıklı kripto para sahipleri, staking’in sunduğu avantajlardan, güvenli bir şekilde yararlanabilir.
Cold staking, daha fazla teknik bilgi gerektirir. Ancak kısaca ifade etmek gerekirse süreç, sıcak cüzdanın soğuk madenciliğe hazır hale getirilmesiyle başlar.
Daha sonra kripto varlıklar, soğuk cüzdanda muhafaza edilir ve süreç başlatılır. Sıcak cüzdan, soğuk cüzdandaki hareketleri takip eder. Soğuk cüzdanda bir hareketlenme olursa cold staking, iptal edilir. Olmazsa staking, olağan akışında tamamlanır.
Borsalar Üzerinden Staking
Staking için yeterli teknik bilgiye ya da minimum sermayeye sahip olmayan kişiler tarafından aracı platformlar tercih edilir.
Bu durumda yatırımcılar, eğer bu hizmet borsa (aracı kuruluş) tarafından sunuluyorsa daha düşük bir sermaye ile aynı blok zincirinde stake yapabilirler. Üçüncü tarafların sunduğu hizmetlerle, minimum miktarlarla bile stake yaparak faiz geliri elde etmek mümkün olabilir. Üstelik güvenlik risklerini düşünmek gerekmez.
Staking yapmak için teknik bilgisi yetersiz olan ancak pasif gelir elde etmek isteyen yatırımcılar da borsaların staking hizmetlerini tercih edebilir. Çünkü teknik bilgi, staking için olmazsa olmazdır. Aksi takdirde, teknik bir sorun nedeniyle yeni bir bloktaki işlemlerin geçersiz olduğu fark edilirse “slashing” meydana gelebilir.
Slashing, kullanıcıların stake ettikleri token’ların bir kısmını kaybetmeye zorlanmasıdır. Bu riskten kaçınmak isteyen kişiler, staking’e aracılık yapan borsaları kullanabilir.
Borsaların staking hizmetini en çok tercih eden bir diğer grup, sıklıkla kripto para alım satımı yapan yatırımcılardır. İşlevsiz şekilde bekleyen varlıklar, bu sayede kısa süreli de olsa kazanca dönüştürülür.
Borsalarda staking yapmak, hiçbir teknik şart gerektirmez. Ödül kazanmak için yüksek miktarda yatırım yapma şartı da yoktur. Tahmini kazanç, işlem öncesi yatırımcıyla paylaşılır. Bütün süreç, herhangi bir bankada faizli mevduat hesabı açmak ve o hesabı yönetmek kadar kolaydır.

Staking Havuzları
Borsa dışında staking’e aracılık eden en önemli oluşumlar, staking havuzlarıdır. Staking havuzları, aynı kripto paranın madenciliğini yapmak isteyen kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları madencilik havuzlarıdır.
Havuz modeliyle bir araya gelen madenciler, teknik kapasitelerini ve kazanç oranlarını arttırır. Herkes, havuza dilediği miktarda katkı sağlayabilir. Madencilik faaliyeti sonucu kazanılan kripto paralar, katılımcıların havuzdaki varlığıyla orantılı olarak dağıtılır.
Staking havuzu kurmak ve bu tür havuzları yönetmek, zahmetli ve maliyetlidir. Bu nedenle staking havuzları, katılımcılardan ayrıca komisyon alır.
Stake hizmeti de sunan kripto para borsalarının temel işi, kripto para değiş tokuşuna aracılık yapmaktır. Staking havuzları ise sadece staking üzerine hizmet verir.